• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
    • AKDENİZ HEMOFİLİ DERNEĞİ

Etkinliklerimiz



Hemofili hastaları, Melek Çiftliği'nde bir araya geldi

Antalya ve çevresinde yaşayan hemofili hastaları, oyuncu Sümer Tilmaç'ın, Serik ilçesi yakınlarındaki ''Sümer Tilmaç Sanatçı Köyü ve Melek Çiftliği''nde bir araya geldi.
Akdeniz Hemofili Derneği çatısı altında toplanan Antalya ve civarındaki hemofili hastaları, hasta yakınları ve Akdeniz Üniversitesi Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı öğretim üyeleri, Sümer Tilmaç ile çiftlikteki ağaçlara isimlerinin yazılı olduğu tabelaları astılar, birlikte yemek yediler.
Akdeniz Hemofili Derneği Sekreteri Yrd. Doç. Dr. Alphan Küpesiz, etkinlikte yaptığı konuşmada, hemofilinin, kanın pıhtılaşmasında önemli rol alan ve kanda bulunan faktör 8 ve 9 adı verilen proteinlerin doğumsal olarak az veya hiç yapılmaması sonucu ortaya çıkan kalıtımsal bir hastalık olduğunu söyledi.
Hemofilinin bulaşıcı olmadığını, bu hastalığın 10 bin erkekte bir görüldüğünü ifade eden Yrd. Doç. Dr. Küpesiz, şu bilgileri verdi:
''Dünyada 400 bin hasta olduğu tahmin ediliyor. Sağlık Bakanlığı kayıtlarına göre Türkiye'de 3 bin kayıtlı hasta var. Bu sayının daha fazla olduğu öngörülüyor. Ülkemizde hemofili, tanı ve tedavisinde önemli yol alındı. Hemofili merkezlerinin kurulması ile artık ülkemizde hemofili hastalarına güncel tedaviler uygulanmaktadır. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hemotoloji Kliniğinde bu hastalık için modern tanı ve tedavi yaklaşımları yapılıyor.
Hemofili kalıtsal olarak nesilden nesile geçen ve sadece erkeklerde görülen ciddi bir kan hastalığıdır. Kanın pıhtılaşması için gerekli faktörlerden biri eksik olduğu zaman pıhtılaşma mekanizması bozulur ve durdurulamayan kanamalar meydana gelir. Hemofili ömür boyu devam eden bir hastalıktır ve bulaşıcı değildir. Bu hastaların pıhtılaşma fonksiyonları bozuk olduğundan kanamaları çok zor durmaktadır.''
Kadınların ancak taşıyıcı olabildiklerini, taşıyıcı annenin erkek çocuğuna yüzde 50 oranında hemofili hastalığını geçirme olasılığı bulunduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Alphan Küpesiz, şöyle devam etti:
''İyi tedavi edilemeyen hastalar, kalıcı eklem sakatlıkları nedeniyle engelli bireyler haline gelebilirler. Engelli sayısının artmaması için faktör tedavileri uygulanmalıdır. Hemofili hastalarının, deneyimli kan hastalıkları uzmanlarınca takip edilmesi gerekmektedir. Ayrıca hemofili hastaları, hastalığı konusunda bilgi sahibi olmalıdır. Tedavide başarılı sonuç alınması için, kanama olduğunda tedaviye erken başlanması önemlidir.''
Etkinlikte hemofili hastası Gökdeniz Çakır'ın doğum günü de kutlandı.

Kaynak: http://kemerbakis.com/page=haberdetay&haberid=6307&kategoriid=6





Hemofili hastası çocukların yapabileceği en iyi spor: Yüzme

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji- Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Alphan Küpesiz, hemofili hastası çocukların yapabileceği en iyi sporun yüzme olduğunu belirterek, "Hem bedensel gelişim ve dayanıklılıklarını sağlıyor, hem de yaralanma riski daha az olduğu için bu sporu tercih ediyoruz" dedi.

AÜ Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji- Onkoloji Bilim Dalı ve AÜ Sağlık Kültür Spor (SKS) Daire Başkanlığı işbirliğiyle hemofili hastası çocuklara ücretsiz yüzme dersleri devam ediyor. Akdeniz Üniversitesi Kapalı Yüzme Havuzu’ndaki yüzme derslerini, AÜ Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu öğrencileri Çiğdem Çerçi ve Melek Nurcan Ezici veriyor. Antalya’da oturan 5 hemofili hastası çocukla başlatılan yüzme derslerinin daha geniş kitlelere yayılması gerektiğini söyleyen Çerçi ve Ezici, yüzmenin kas gelişimine katkı sağladığını ve öğrencilerin yüzme sporu yaparak daha da güçlendiklerini söyledi. 
 
YARIŞMALARA KATILIYORLAR
8 yaşındaki Kerem Küçük, 9 yaşındaki Gökdeniz Çakır ile üçü de 14 yaşında olan Hakan Gürel, İlyas Aktürk ve Yusuf Erez, hemofili hastaları için en uygun sporun yüzme olduğunu öğrendikten sonra aileleri ile birlikte haftada iki gün kapalı yüzme havuzuna geldiklerini söyledi. Müsabakalara da katıldıklarını belirten Gürel ve Erez, madalya alamasalar da katılmış olmanın mutluluğunu yaşadıklarını aktardı. 
 
Antalya Fatmagül Özpınar İlköğretim Okulu 8’nci sınıf öğrencisi Hakan Gürel’in annesi Emine Gürel, hemofili hastası olduğu için çocuğunun bireysel spor yapmasının imkansız olduğunu, onlar için en ideal sporun yüzme olduğunu öğrendikleri günden bu yana havuza getirdiklerini söyledi. 
 
Hacı Hafize Saygın 2 İlköğretim Okulu 3’üncü sınıf öğrencisi Gökdeniz Çakır’ın annesi Sultan Çakır, hemofili hastalarında temel problem kanın pıhtılaşamaması olduğu için fiziksel aktivitelerde de bulunamadığını belirterek, şöyle dedi:
 
"Çocuklar bisiklete binmek istiyor, futbol oynamak istiyor. Oysa biz onlara bu fiziksel aktiviteleri mümkün olduğunca az yaptırıyoruz, bazen hiç yapmamalarını istiyoruz. Fakat çocuklarımız büyüyorlar. Kas ve iskelet sistemleri gelişiyor. Sağlıklı büyümeleri için aktivite yapmaları gerekir. Bu noktada doktorlarımız yüzme sporunu önerdi. Yüzme aktivitesi sırasında kanama riski olmuyor. Bu nedenle düzenlenen bu programda çocuklarımıza yüzme eğitimi veriliyor. Tüm hemofili hastalarını havuzlara bekliyoruz." 
 
YÜZME SPORUNDA YARALANMA RİSKİ ÇOK AZ
AÜ Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji- Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Alphan Küpesiz, yüzme sporu yapan hemofili hastası çocukların hem bedensel gelişim ve dayanıklılıklarının sağlandığını, hem de bu sporda yaralanma riskinin daha az olduğunu belirtti. Sağlıklı kişilerin vücutlarında herhangi bir yerin kesilmesi halinde kanda pıhtılaşma olduğunu ve kanamanın durdurulduğunu aktaran Doç.Dr. Küpesiz, "Hemofili hastalığında vücutta herhangi bir yerde kanama oluşursa bu kanama kanda pıhtılaşma olmadığı için durdurulamıyor. Özellikle diz, kalça, dirsek, ayak bileği gibi farklı eklemlerde görülebilecek kanamalarla hastalarımız ciddi problemler yaşıyorlar" diye konuştu.

Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/hemofili-hastasi-cocuklarin-yapabilecegi-en-iyi-spor-yuzme-cocugum-1529764/

Takvim
Hava Durumu
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam38
Toplam Ziyaret36177